ww

The Björk - Joga


Merhaba sevgili okurlar!

***

Benden duymuş olmayın, çalgılıgurme'nin sizlerle birbirinden güzel şarkılarını paylaşan yazarlarına yenileri eklenmiş, onlar da sizlerle sevdikleri şarkıları paylaşmaktan pek memnun olacaklarmış.- Bu genelleme doğrudan ben merkezli yapılmış olup, diğer yeni yazarlar da buna dahil edilmiştir. Farklı bir ruh hali içerisinde olduklarını sanmıyorum ki!-

Her ne ise, hoş geldik o zaman bizler... Üstelik temamız da değişti, biskuwi'nin eline sağlık da diyelim tabii ki!

***

Bir şarkının anatomisi o zaman... Yapalım bunu!



İnsanın derinlerine inen zaman içerisinde berraklığını yitirmiş, artık net çizgilerini kaybetmiş yüzler değildir bazen. Yine zaman aşımına uğramış, eski anlamlarından ödün vermiş, belki sizi bulutların üzerine taşımış belki de yerle bir etmiş sözler de değildir. Bunlardan ziyade kafanızın içinde gerek bu bulanmış yüzleri, gerekse bu asonansı tamamlayabilmek için çırpınan sözleri uçuşturacak

"sesler" vardır. Bu ilk on dört saniyedeki yaylıların size yaşattığı gibi.(00:14)

Sonrasında Björk'ün ağzından net bir şekilde telaffuz edilemeyen,belki biraz korkak, fakat bir o kadar da güçlü ve özgüvenli şarkı sözleri dökülmeye başlar. Bu sözleri ensenizde fısıldıyormuş gibi söyler, hafif şiddetli bir depreme benzemektedir sizde etkisi, oysa etrafta hiç kimse yoktur fakat içinizde hissedersiniz bu titrek nefesi. (00:32)

Bu fısıldama tiz ve benzersiz bir sesin bedeninde güçlenir, masumlaşır, derken içerisinde bulunduğu bu dalgalanmadan nasiplenen yine siz olursunuz. Bu doğrudan yağmurlu ve rüzgarlı bir havada dışarıda yapayalnız yaptığınız keyfi yürüyüşlerinize benzer; rüzgarın eşliğinde suratınıza çarpan damlalardan nefesiniz kesilir bazen "Ölür müyüm?" diye düşünecek hadde gelirsiniz, daha sonra rüzgarın ehlileşmesi ve damlaların zemine doğru seyrine devam etmesiyle kalp atışlarınız eski düzenine geri döner. Sonra tekrar hızlanır rüzgar. Siz bu dalgalanmada yorulursunuz, fakat hoşunuza da gitmektedir bu bir yerde, bunu yaşayabilmek için o an oradasınızdır siz.(02:34)

Daha sonra ise o Pagan Poetry'nin "...and he makes me want to hurt myself again" kısmına benzer bağırışları... Onu anlatmayı beceremem işte ben. Lakin tüylerimi her dinleyişte diken diken ettiği gözle görülebilir bir gerçek. (03:04)

Öyle işte. Üç günde yüz küsür kez dinlemişim şarkıyı... Bu yazıyı yazarken bir on beş kez daha dinledim sanırım. Yayınladıktan sonra da korkarım dinliyor olacağım. " O senin obsesif dinleyiciliğin." diyebilirsiniz, yerinde bir tespit olur hatta fakat hep söylemişimdir; Björk'ü bir insan ya sevmez ya da çok sever. Gözlemlediğim...

Çok sevmek lazım bu masumiyeti yahu. O bir arkadaşına, İzlanda'ya ve aşka ithafen yazmış bu şarkıyı ama biz gayet üzerimize alınabiliriz sanırım.

Sevgiler hepinize o zaman!

Laf Etti: Sinek Efendim!

2 comments:

Featured Post

Origin

You know how the life is; suddenly you have find yourself in another moment and time and you priorities are completely chan...