Tekrar merhaba sevgili blogseverler. Bugün karşınızda deneysel bir düo ile çıkmış bulunmaktayım.
Grubumuzun ismi SerArt. Grup bir çoğumuzun yakından tanıdığı iki önemli isimden oluşmakta; Serj Tankian ve Arto Tunçboyacıyan... Serj'i SOAD'dan tanımayan yoktur sanırım. Arto Tunçboyacıyan'ı ise çoğumuz olmasada etnik ve modern müziğin kombinasyonlarıyla ilgilenenlerimiz mutlaka hatırlayacaktır.
Bu iki kaliteli ismin bir potada buluşmasıyla ortaya deneysel, kendine bir sınır koymamış, doğuyla batının bir arada yaşadığı modern etnik bir şeyler ortaya çıkmış.
Grubumuzun inceleyeceğimiz veya tanıtacağımız parçasına bir göz atalım isterseniz. Sizde grup hakkında bir fikir sahibi olursunuz. Buyrun SerArt ve parçaları Narina...
Parçamız Anadolu'nun herhangi bir köy kıraathanesinden duyulabilecek seslere benzer seslerle başlıyor. Ayrıca introda arkadan gelen hafif hırıltılı konuşma gibimsi sesler de gene bu kıraathanelerdeki yaşlı insanları hatırlatmakta.
Parça masal gibi diyeceğimiz bir şekilde başlayıp, devinimini bir kaç yer hariç hiç bozmadan devam ettirip bitiyor. Ayrıca şarkının bazı yerlerinde kadın ve erkek vokal farklı şeyler söylemekte. Gerçi 2 vokalli kısımlarda erkek vokal sözden ziyade melodik bir şeyler mırıldıyor ama olsun. Buralar parçayı diğerlerinden farklı kılan yerlerinden sadece bir tanesi.
Serj' in çemkirmeli solosuna ise zaten diyecekk bişi bulamıyorum. Olmuş gibi. Deneysel bir şeyler yapıldığının hissini veriyor parçadaki bu gibi farklılıklar ve parçaya karşı dikkatinizin toplanmasını sağlıyor.
Sadede gelirsek deneysel bir şeyler arayanlar için güzel bir alternatif oluşturmuş SerArt. Dinlemekte ve yorum yapmakta fayda var diye düşünüyorum.
Şimdilik herkese iyi geceler diyorum, kalın sağlıcakla...
biskuwi
No comments:
Post a Comment