Shpongle - Dorcet Perception

Bugün karşınıza 2 farklı parçayla geldim sayın blogseverler. Hemen uzatmadan birincisi ve başlığada ismini veren grup Shpongle ve parçaları Dorcet Perception ile başlamak istiyorum.

Biraz grup hakkında bilgi vermek gerekirse, grup ilk albümünü 1998 yılında "Are you Shpongled" adıyla çıkarmış. Soundlarını ise doğunun etnik çalgılarıyla batının synthesizer tabanlı modern psychedelic müziğinin karışımı oluşturuyor. Bu yüzden psychedelic trance kalıbına sokabiliriz grubumuzu. Buda grubuzdan seçtiğimiz parça Dorcet Perception...



Parça grubun 3 boyutun ötesinde müzik yapma mantelitesine tamamen uyuyor. Hafif klasik gitar arpejiyle başlayan parça ilerleyen zamanlarda bir anda boyut değiştiriyor. Elektronik altyapı ve vokaller gerçekten etkileyici diyebiliriz.

Kısaca eğlendirici, farklı bir şeyler arayanlar için Shpongle denemeye değer bir grup. Boyut değiştirmek herkese biraz iyi gelicektir diye düşünüyorum bu sıkıcıi sıcak yaz günlerinde...

İkinci parçamız ise belki çoğumuzun tanıdığı bir grup Diary of Dreams'ten The Curse.

Önce grubumuz hakkında biraz bilgi verelim. Grupta esas adam Adrian Hates. Birçok albümü ya tekbaşına yapmış ya da diğerlerinden çok az yarım alarak yapmış. Grubumuz Almanya çıkışlı ve gothic etkileşimli elektronik müzik yapmakta.

Almanya'nın her zamanki karanlık havasını yansıtan bir grup Diary of Dreams. Grubun sevenlerinin bileceği üzere The Curse'den çok daha karanlık ve iç tırmalayıcı parçaları var ancak ben biraz da yazın etkisiyle, çokta sevdiğim The Curse anlatmak istedim. İşte parçamız bu;



Şarkı daha girişiyle birlikte karanlık ve lanetlenmiş bir havaya bürünüyor. Daha sonra ise kendinizi geçmişin içinde Gothic mimarisinin arasında kaybolmuş gibi hissediyorsunuz. Sanki yüksek Gothic binlarla sarılmışsınız ve Adrian bu binaların tepesinde şarkıyla size sesleniyor.

Parçada davul ve synth uyumu dikkat çekici düzeyde diyebiliriz. Adrian'ın vokalleri zaten Diary of Dreams'in en önemli ve farklı özelliği. Bu şarkıda da diğer şarkılar kadar ön planda bu durum.

Biraz içime kapanayım, kendimle didinip durayım diyorsanız bu parça baya derinlere gidecektir. Ama gene de çok önermiyorum dışarıda yaz var her yıl cıvıl cıvıl, bu parçadan mümkün olduğunca uzak durun derim ben genede.

Şimdilik hoşçakalın diyelim, kalın sağlıcakla...